Akupunktur

Akapunkturlatinceacus: iğne ve puncture: batırma kelimelerindenoluşmuştur. Akapunkturtedavisinin, geçmişi 2000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Uygur Türkleri tarafından bulunmuş ve Çinliler tarafından geliştirilmiş bir tedavi metodudur.

Çin hanedanlığı döneminde önceleri akapunktur tedavisi sıradan halkın tedavi yöntemi olarak benimsenmiştir. Bu dönemde yönetici sınıfın bitkisel ilaçlarla tedavi yöntemlerini tercih etmesi üzerine 1822 yılında akapunktur Çin İmparatorluğunda yasaklanmıştır. Çin İmparatorluğunun yıkılmasının ardından akapunktur hakkında ki resmi tutumlar bir kaç kez değişikliğe uğramıştır. Son olarak 1949 yılında akapunktur tekrar serbest bırakılmış ve 1955 yılında Çin’ de Geleneksel Çin Hekimliği Araştırma Akademisi kurulmuştur. Akapunktur üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ise 1965 yılında yapılan kültür devrimi ile başlamıştır.Akapunkturun batıya yayılması ise 16. Yüzyılda Danimarkalı doktor Williem TenRyhne tarafından ile başlamış ve devam etmiştir.

Akapunktur, kişinin vücudundaki enerjiyi dengelemek amacı ile cilt, ciltaltı ve kas dokusunda bulunan noktalara farklı derinlikte çelik, gümüş veya altın iğneler batırılarak yapılan bir tedavi metodudur. Akapunktur noktalarının, düşük elektriksel direncine sahip olduğudaelektrofizyolojikçaklışmalar ile gösterilmiştir. Tedavide kullanılan bu noktalarının birleştirilmesi ile oluşan 12 çift, 2 tek meridyen ve 8 kollateral tanımlanmıştır. Bu meridyen ve kollateralerde kişinin Qi (chi) enerjisi dolaşmaktadır.Qi hayat işlevi, yaşam enerjisi ve enerji akışı olarak da tanımlanabilir.Doğumla beraberannemizden aldığımız Yuan (kaynak)Qi ile doğru beslenme ve nefes alma ile oluşan Zheng (kazanılmış)Qi bizim hayat enerjimizi belirler.

Geleneksel Çin Tıbbına göre bir canlı, doğar, yaşar ve ölür. Bu doğal hayat döngüsü sırasında devreye giren içsel ve çevresel toksinler, stres, duygular, yanlış beslenme ve alkol, sigara, ilaç bağımlılıkları gibi faktörlerden etkilenir. Bu faktörler devreye girmediği sürece canlı yin ve yang denilen iki zıt kuvvetin etkisi altında yaşamına devam eder. Yin ve yang arasındaki dengenin bozulması halinde ise hastalıklar ortaya çıkar.

Yin ve yang kuvvetlerinin bir araya gelmesinden Tao kuvveti oluşur. Tao kelimesi günümüz çin dilinde yol, yön, yöntem, temel, akış gibi pek çok anlam barındıran bir sözcüktür. Tao öğretisi ise doğa-insan ilişkisinde insanın sadece doğayı izleyerek ve doğa ile uyumlu olarak var olabileceğini savunur. Tao her canlı ve cansız varlığın yin ve yang ilkesi ışığında sürekli olarak değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu esasına dayanır. Yin ve yang’ a göre evrende her şey zıttı ile vardır. Bu zıtlık görünüşte çokluğu ancak esasta birliği ifade etmektedir.

• Geleneksel Çin Tıbbına Göre Hastalıklar