Baş Ağrısı Nedir? Migren Nedir?
Tanıda, baş ağrısının primer mi yoksa sekonder mi olduğunun saptanması temel esastır. Baş ağrıları primer (%90) ve sekonder (%10) olmak üzere ikiye ayrılır.
Primer baş ağrıları;
- Migren,
- Gerilim tipi baş ağrıları,
- Kronik paroksismalhemikrania
- Küme tipi baş ağrıları
Sekonder başağrıları ;
- Baş veya boyun travmasına bağlı baş ağrıları,
- Kraniyal ve servikal vasküler (damarsal) bozukluklara bağlı baş ağrıları,
- Vasküler olmayan kraniyal baş ağrıları,
- Madde kullanımına veya bırakımına bağlı baş ağrıları,
- Enfeksiyonlara bağlı baş ağrıları,
- Göz, kulak, burun, sinüs, diş, ağız gibi yapılara bağlı baş ağrıları
- Psikiyatrik hastalıklara bağlı baş ağrıları
Akut başlayan baş ağrıları genellikle bir hastalığın bulgusu olarak değerlendirilirken, kronik baş ağrısının kendisinin bir hastalık olarak ele alınması gerekmektedir.
MİGREN NEDİR?
Migrenkronik, tekrarlayıcı bir sinir sistemi hastalığı olup, sindirim sistemi ve otonom sinir sistemi değişikliklerinin eşlik ettiği, primer bir baş ağrısı bozukluğudur. Migren ağrısı genellikle tek taraflı olup, 2-72 saat sürer. Kadın erkek oranı 3/2 veya 3/1 olarak görülür. Genellikle hastalarda aile hikayesi mevcuttur. Her yaşta görülebilse de genellikle 20 li yaşlarda başlar.
Migreni üç grupta inceleyebiliriz;
- Auralı migren (%15),
- Aurasız migren (%80)
- Diğer (retinal, bazilik, hemiplejik migren, baş ağrısız aura, vertijinöz migren, abdominal migren, çocukluğun bazı periyodik sendromları )
Migren kendi içerisinde de farklı dönemlerde incelenebilir:
- Prodrom dönemi,
- Aura dönemi,
- Ağrının başlama dönemi,
- Ağrı dönemi,
- Ağrının bitiş dönemi, postdrom dönem
Klasik migrende ağrı genellikle tek taraflı, fronto-orbital (göz arkası-alın ağırlıklı, zonklayıcı, orta şiddette, hareketle artan, kusma veya uyku ile hafifleyen nitelikte olsa da bu tanımlar her zaman geçerli olmadığı unutulmamalıdır.
MİGRENİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?
Migren hastaları genellikle migrenlerini başlatan faktörleri kendileri tespit etmişlerdir ve ağrının geleceğini kendileri önceden bilirler.Ağrıyı tetikleyen etkenler çok fazla sayıda ve genellikle değişkendir.
- Kan şekeri düzeyindeki ani dalgalanmalar (uzun süreli açlık, fazla yemek yeme, aşırı karbonhidratlı beslenme)
- Hormonal değişiklikler (adet öncesi dönem, doğum kontrol hapları)
- Besin intoleransları (Gluten-laktoz-histaminintoleransı)
- Mayalı yiyecekler
- Nitrat içeren şarküteri ürünleri (salam, sosis, jambon)
- Yiyeceklerde kullanılan katkı maddeleri ve boya maddeleri (özellikle kırmızı renkliler)
- Kafein (ancak bazı hastalarda şikayetleri azaltabilir)
- Alkol (Özellikle kırmızı şarap)
- Bağırsak flora bozukluğu (disbiyozis, SİBO), geçirgen bağırsak sendromu (Leaky gut)
- Yükseklik ve basınç değişiklikleri (uçak yolculukları)
- Parlak güneş ışığı veya lamba-bilgisayar ışığı
- Uykusuzluk veya fazla uyku uyuma
- Stres ve stresin birden ortadan kalkması (haftasonubaşağrısı sendromu)
- Vitamin ve mineral eksiklikleri
- Migren ilaçları da dahil olmak üzere bazı ilaçlar
- Havasız ortamlar
- Kokular (parfüm, benzin, boya, egzos)
- Yüksek ve devamlı gürültü
- Hareketsizlik
Migrenin altında yatan faktörlerin bu kadar çeşitli olması tedavide de vücudumuzu bir bütün olarak görmemizi gerektirir. Aslında ağrı bedenin bir alarm sistemidir. Bu nedenle ağrıyı ortaya çıkaran nedene yönelmek önemlidir ve kalıcı tedavi için de gereklidir.
MİGREN TEDAVİSİ
Baş ağrılı hastaya tedavi yaklaşımında mutlaka başlangıç şekli, eşlik eden bulguları, sıklığı, tetikleyen faktörleri ve diğer organlarla ilişkisi gözden geçirilmelidir. Beyine ve baş-boyun bölgesine ait patolojiler dışlanmalıdır.
Genellikle migren hastalarının tek sorunu başağrısı değildir. Sindirim sistemi sorunları, uyku sorunları, hormonal sistem sorunları, tansiyon- şeker hastalığı sorunları ve stres yönetimine ait sorunlar da eş zamanlı olarak migren hastalarında izlenmektedir. Bu nedenle migren tedavisi kişiye özgü bir tedavi gerektirmektedir.
Biz tedavimize hastanın ayrıntılı hikayesini alarak ve ayrıntılı fizik muayenesini yaparak başlıyoruz. Böylece baş ağrısı olan bir insanın vücudunda hangi fizyolojik sistemlerde (sinir sistemi, sindirim sistemi, kas-iskelet sistemi, dolaşım sistemi, solunum sistemi, boşaltım sistemi gibi) problem olduğunu belirlemeye çalışıyoruz.
Bu aşamadan sonra ilkolarak hastanın beslenme şeklini düzenliyoruz. Çünkü artık biliyoruz ki geçirgen bağırsak (leaky gut) ile geçirgen beyin (leakybrain) arasında kuvvetli bir bağ var. Günümüzde sadece migrenin değil bir çok kronik hastalığın altında da geçirgen bağırsak suçlanmaktadır. Bağırsak bariyerimiz gerçekte yediğimiz yiyeceklerdeki vitamin ve mineraller için bir geçiş kapısı görevi yapmaktadır. Ancak yanlış beslenme, kronik stres, yanlış ilaç kullanımı gibi nedenlerle bağırsak bariyerimizin bozulması sonucunda bakterilerin, bakteriyel toksinlerin ve yiyeceklerden çıkan toksik yükün de bağırsak bariyerimizden vücudumuza girmesine biz geçirgen bağırsak diyoruz.
Bağırsakta oluşan sorunlar gerekli vitamin ve minerallerin emiliminde de probleme neden olmaktadır. Bu nedenle tedavi sırasında hastalarımıza mutlaka uygun vitamin mineral desteğini de veriyoruz.
Migren tedavisinde altta yatan nedene yönelik olarak kliniğimizde nöralterapi, akupunktur ve ozon terapi yöntemlerini de uyguluyoruz.