Tiroid Hormonları Hücrelerimizi Nasıl Etkiler
Tiroid bezi soluk borusunun iki yanında, kısmen de önünde bulunan, yaklaşık 18-20 gr ağırlığında endokrin bir organdır. Normal şartlarda ele gelmez ancak hastalıkları halinde boyutları değişir ve hissedilir hatta görülebilir hale gelebilir.
Tiroidbezi, folliküler ve parafolliküler (C hücreleri) hücrelerden oluşur. Parafolliküler hücreler kalsitonin üretirken, folliküler hücreler T3 (triiodotironin) ve T4(tiroksin) adlı tiroid hormonlarını üretirler.
Öncelikle tiroid bezi, hipotalamustan salınan TRH (tirotropin salgılayıcı hormon) ve ön hipofizden salınan TSH (tiroid stimulan hormon) hormonları ile beyin tarafından yönetilmektedir. Beyinden gelen uyarı ile yapılan tiroid hormonları kan aracılığı ile etki edecekleri hedef dokulara taşınır. Kan dolaşımımızda bulunan serbest T4 miktarı ise TSH düzeyimizi etkiler. Serbest T4 hormon düzeyindeki ufak değişimler TSH değerinde büyük değişimlere neden olabilir. Kanda serbest T4 hormon miktarı azaldığı zaman TSH miktarı artarak tiroid bezini hormon yapması için uyarmaktadır.
Tiroid hormon yapımı, kanda taşınması ve T4 ün T3 e dönüşümü vücudumuzda pek cok faktörden etkilenir.
Tiroid hormonları tirozin adlı aminoasite oksitlenmiş iyot eklenmesi ile tiroid bezi tarafından oluşurlar. Bu aşamada öncelikle iyot mineralinin hücre içine girişi enerji gerektiren bir olaydır. Sonrasında ise tiroid peroksidaz enzimi (TPO) ve hidrojen peroksit (H2O2) ile işlenmesi gerekir. Oksijenlenen iyodun tirozin aminoasidine bağlanmasına ise ‘iyodun organifikasyonu’ denir. Bu basamak icin demir, selenyum ve çinko önemli olan minerallerdir.
Tiroid bezinden kana salınan T4 hormonunun %99.98 i ve T3 hormonunun %99.7 si TBG (Tiroid bağlayıcı orotein) ve TBPA (Tiroid bağlayıcı prealbumin) adlı proteinlere bağlı olarak hücrelere taşınır. Aktif olan ve esas etkiyi gösteren hormonlar ise serbest hormonlardır. Bu taşıyıcı proteinlerin miktarları östrojen ile artarken, glukokortikoidler, androjenler ve bozuk karaciğer fonksiyonları ile de azalır, dolasıyla serbest hormon düzeylerinde değişiklikler ortaya çıkar. Mesela östrojen tedavisi alanlarda serbest tiroid hormonu azalır ve ılıman bir hipotiroidi tablosu ortaya çıkabilir.
Tiroid bezinden kana yaklaşık %80 oranında T4 ve %20 oranında T3 salınır. Ancak T3, T4 ‘den 4 kat daha güçlü bir hormondur ve hücrelere T4 den 10 kat fazla kuvvet ile bağlanır. Çünkü T3 hormonu, tiroid hormonunun etkisini gösteren aktif formudur. T4 hormonunun büyük kısmı karaciğer ve diğer dokularda 5-deiodinaz enzimi ile bir iyot kaybederek T3 hormonuna dönüştürülür. Serbest T3 hormonu metabolizmayı hızlandıran, bağırsakların çalışmasını sağlayan, vücut ısısını ayarlayan, zihnimizi netleştiren ve diğer pek çok etkilerini ortaya çıkaran etkin formdur. Bu nedenle fonksiyonel tıp yaklaşımında kan tetkiklerinde T4 ün 0.8-1.8 ng/dL ve T3 ün 2.6-4.2 pg/mL aralığında olması kadar T3 hormonunun T4 ün kabaca 2.7 katı olmasını da istiyoruz.
Tiroid hormonları hücre içine girip, hücre çekirdeğindeki reseptöre bağlanırsa etkilerini ortaya çıkarabilirler. Tiroid hormonlarının hücre içine girişi ise enerji gerektiren özel bir yolla olmaktadır ve bu yolağı da mitokondrilerimiz desteklemektedir. Dolasıyla mitokondrilerimizi etkileyen her durum tiroid hormonlarının da hücre içine girişini etkileyecektir. T4 hormonu hücreiçine girdikten sonra aktif form olan T3 e dönüşmelidir. T4 hormonu hücre içine giremez ve hücre dışında birikmeye başlarsa reverse T3 (rT3) e dönüşmeye başlar. Reverse T3 hormonu hücre içine giremeyen ve metabolik olarak da etkili olmayan bir formdur. Buna karşılık biz rutin olarak baktığımız kan testlerinde serbest T3 ile reverse T3 ü ayırt edemeyiz ve T3 hormonunun ne kadarının işe yaradığını değerlendiremeyiz. Bu nedenle her zaman bir hastayı hem klinik bulguları hem de laboratuar testleri ile beraber değerlendirmek doğru tedavi için olmazsa olmazdır. Tabi ki gerekli durumlarda reverse T3 miktarı da ölçülmelidir.
Gerek tiroid hormonlarının yapımında gerekse T4’ un T3’e çeviriminde görev alan selenium ve çinko, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması ile ortaya çıkan hasarın tamir edilmesinde de görev alırlar.
Tiroid hormon sentezinde görev alan tiroidperoksidaz enzimi hem (demir) içeren bir enzimdir. Bu nedenle demir eksikliği de tiroid fonksiyonlarını etkilenmektedir.
Vitamin ve mineral eksiklikleri gibi toksin yükümüzün ve inflamasyon düzeyimizin fazlalığı da mitokondrilerimizi etkilediğinden dolayı tiroid fonksiyonlarımızı her aşamada etkiler.
Son olarak tiroid fonksiyonları için başka önemli bir konuda stres yönetimidir. Özellikle T4, T3 çevrimi stres etkisi ile azalmakta ve reverse T3 miktarı artmaktadır.
Psikolojik stres ve buna bağlı kortizon yüksekliğinin yanında kronik inflamasyon ve insülin direnci de T4 ve T3 dönüşümünü bozar ve rT3 miktarıni arttırır.
Tiroid hormonlarının vücudumuzda etkilemediği bir hücre yoktur. Bu etkileri kısaca tekrar gözden geçirmek gerekirse:
1. Tiroid hormonları, hücrelerin büyüme, gelişme ve çalışmasını sağlayan hormonlardır. Dokularda büyüme faktörlerini arttırırlar. Özellikle ergenlik döneminden once kemik büyümesini uyarıcı bir etki gösterirler. Anne karnında ise sinir dokusu ve beyin dokusu üzerine etkilidirler.
2. Protein metabolizmasını etkilerler. Hemen hemen tüm dokulara aminoasit girişini arttırırlar buna parelel olarak protein, enzim sentezini arttırırlar. Ancak aşırı dozda sentezlenirlerse protein sentezini durdurabilirler. Hatta hipertiroidide hastalarda kas yıkımı görülür.
3. Yağ metabolizmasını etkilerler. Yağ dokusunda yıkımı arttırarak yağ deposunu azaltırlar. Yağ metabolizması ve de hücrelerin oksijen kullanımı arttırarak vücut ısısını da düzenlerler. Kolesterolün bağırsaktan emilimini azaltarak, safra asidleri sentezini arttırarak serum kolesterol seviyesini düşürürler. Hipotiroidide total kolesterol ve trigliserid değerlerinde artış görülür.
4. Karbonhidrat metabolizmasını etkilerler. Bağırsaklardan glikoz emilimini arttırarark ve glikojen depolarından glukoz salınımını arttırılar kan şekerini etkilerler. Bu nedenle hipotiroidide hipoglisemi görülür.
5. Böbreklerden potasyum, kalsiyum, fosfor atılmasını arttırarak ve ALP (alkalen fosfotaz) aktivitesini etkiliyerek kemik yapısına etki ederler. Tiroid hormonları kemiğin mineral bakımından zenginleşmesini sağlasa da kemik yıkımınıda arttırıcı etki gösterir. T4 tedavisi sırasında menapoz döneminde bulunan kadınlarda kemik kaybı görülebilir.
6. Tiroid hormon yetersizliğinde böbrek, akciğer ve deri yoluyla su kaybı azalır ve ödeme neden olur.
7. Beta adrenerjik reseptör sayısını arttırarak kalbin atım hızı ve kasılım gücünü arttırırlar.
8. Sindirim sisteminde barsak hareketleri ve salgıların salınımını etkilerler.
9. Serum ALP (alkalen fosfotaz) aktivitesi tirotoksikozda artar.
Yeterli demir tüketmenize rağmen demir eksikliği anemisi, depresyon, tırnaklarda kırılma, nedeni bulunamayan adet düzensizliği, kronik kabızlık, kolesterol yüksekliği, kronik yorgunluk, çabuk yorulma, kilo verememe, saç dökülmesi gibi şikayetleriniz varsa lütfen tiroid testlerinizi kontrol ettirmeyi unutmayın. Kan testlerinde öncelikle sT3, sT4, TSH, anti-TG, anti-TPO bakılabilir. Mevcut şikayetleriniz bu testlerle açıklanamazsa ileri tetkiklerin yapılması planlanmalıdır.